Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Dalgaların Sesi

                       J apon edebiyatından bir kitap var bugün tanıtımımda...    Şarkılar adası olarak bilinen Uta-Jima adasındaki genç balıkçı Şinji ile Miyata ailesinin güzel kızları Hatsue arasındaki aşkı anlatıyor kitap.                       Kitap Perisi'nin Sevdiği Alıntılar 😊 🌊 ''Denizin üstündeki aydınlık gökyüzünde bir kara çaylak kuşu daireler çizerek uçuyordu. Kanatlarını yoklar gibi sırayla indirip bir sağa bir sola pike yaptı, tam yere çarpacak gibi olduğunda da dosdoğru yukarıya yöneldi, sonra da kanat çırpmadan süzülüp gitti.''   🌊 ''Şinji sesini çıkarmadan, kızla yeniden buluşmanın yollarını düşünerek yürümeye devam etti. Derken fener kulesinin göründüğü yere kadar geldiler. Şinji kıza fener kulesinin ardındaki eve giden kestirme patikayı gösterdi. Kendisi de yönünü bilerek değiştirip köye dolambaçlı bir yoldan gidecekti. Orada vedalaştılar.''   🌊 ''Bütün köy birdenbire pırıl pırıl ışıklar içinde ortaya çıkmıştı. Sessiz,

A Man Called Otto ( Hayata Röveşata Çeken Adam) - Sinema

                                                            Hayatın içinden tatlı bir film 😊               Keyifle birkaç kere izlediğim filmlerden biri yine😊       Kendisinden bıkmış, komşularını eleştiren, yargılayan, eşini kaybetmiş, huysuz Otto'nun hikayesini anlatıyor film. 2015 tarihli İsveç filminin yeniden çekilmiş yapımıdır. İsveç yapımı olan filmi izlemedim.               2022 yapımı komedi, dram türünde 2 saat 6 dakikalık film.        Yönetmen : Marc Forster       Oyuncular : Tom Hanks, Truman Theodore Hanks, Rachel  Keller, Mariana Trevino        Filmde Otto'nun huysuzluğunu fazlasıyla görüyoruz. Filmin ilk sahnesi de güldürüyor insanı ve Otto'ya verdiği tepki için hak veriyorsunuz. Otto'nun bu huysuzluğunun sebebi ise eşini kaybetmiş olması ve bunalıma girmiş olması. Bunalıma girmiş olsa da günlük işlerini asla aksatmıyor. Yanlış yapılan her şeyi eleştiriyor, düzeltmeye çalışıyor.      Filmde birkaç sahne var ki (sahneyi söyleyemiyorum😊) her seferinde b

Kavanozun İçinde - Bölüm 4

    Odanızdayken boş boş tavana bakıp durdunuz mu hiç? Bu aralar bende çok sık oluyor bu. Amaçsızca düşünüyorum. Neyi düşündüğümü de unutuyorum çoğu zaman. Saçma sapan anlamsız şeyler. Bir süre öyle duruyorum, sonra kendi kendime kararlar aldığımı sanıp bir anda vazgeçiyorum bu saçma hareketlerden. Her şeyi anlamlı yapmak zorunda hissediyorum ama aynı zamanda buna karşıyım biliyorsunuz. Yani yine çelişkiler içinde kavanozun içinde kıpırdayıp duruyorum.     Aslında kendimi yenilemeyi, yeni şeyler yapmayı çok severim. Bazen ruh halim hiçbir şeye izin vermiyor. Ben ruh halimle devamlı kavga ediyorum. Çoğu zaman birbirimizin sesini duymuyoruz bile. O söylüyor aynı anda ben de söylüyorum. Ne geçiyor elimize. Kocaman bir yorgunluk. Yorgunluktan sonra savaştan çıkmış gibi oluyorum. Yorgunluktan sonra diyorum ama hemen geçmiyor. Birkaç gün beni esir alıyor yorgunluk ve inat ediyor. Bırakmıyor beni. Ben de bırakması için çaba göstermiyorum. Öyle ya, suçu kendimde aramayı öğrenmem gerek. Ben izi

Denizin Büyüsü - Bölüm 1

     Valizim kapının kenarında duruyordu. İçine sadece birkaç parça eşyamı koymuştum. Başka bir şey almak istiyor muydum? Boş gözlerle odaya şöyle bir baktım ve sehpanın üstündeki deniz kabuklarıyla dolu küçük beyaz kutuya ve onun  yanında duran  mavi çerçeveye baktım. Yavaş yavaş çerçeveyi ve kutuyu almak için odanın bir ucundan diğer ucuna yürümeye başladım. Ayaklarım gidiyordu ama içimden bir ses ''gitme'' diyordu. Sonra çerçeveyi elime aldım ve uzun uzun baktım. Bakınca ağlayacağımı düşünmüştüm ama sanki donmuştum. Hislerim bir anda buz gibi oldu. Çerçeveyi bir anda bıraktım. Bir anda hızlıca evden çıkıp dışarı attım kendimi. Bu bahçeli evde ne kadar güzel günlerim geçmişti. Güneş yüzümü aydınlatıyordu. Bir anda bir şey unuttuğumu fark ettim, etrafıma bakındım. Valizi almayı unutmuştum. Geri dönüp aldım ve şimdi gitmeye hazırdım.     Arabama bindim ve yeni hayatıma başlamak üzere yola çıktım. Biner binmez müzik dinlemek istedim, radyoyu açtım ve bir dakika geçmeden

Pasaklı Tanrıça

               Romantik komedi filmlerini sever misiniz? Cevabınız ''evet'' ise bu kitap film tadında😊         Londra'daki en iyi hukuk şirketlerinden birinde çalışan Samantha Sweeting'in hikayesi anlatılıyor. İşine aşırı düşkün ve başka bir şey düşünmüyor. Bir gün bir hata yapar ve kovulur. Bir trene binip hiç bilmediği bir yere gider ve ağrı kesici istemek için bir evin kapısını çalar ve iş görüşmesine geldiği sanılıp hizmetçi olarak işe alınır. Bundan sonra hayatı bambaşka olur.                      Kitap Perisi'nin Sevdiği Alıntılar 😊     😊 ''Nasıl oldu, anlamıyorum. Zihnim her açıdan düşünmeyi sürdürüyor. Tekrar, tekrar; takıntılı gibi. Nasıl olur da görmem... Nasıl fark etmemiş olabilirim...''     😊''Bu kadının neden söz ettiği hakkında hiçbir fikrim yok. Başım o kadar ağrıyor ki, bırakın söylediğini anlamak, yüzüne doğru düzgün bakamıyorum bile.''     😊''Hayatımda hiç bu kadar güçsüz hissetmemiştim. Birden

The Bucket List (Şimdi Ya Da Asla)- Sinema

              Hayatı yaşamayı seviyorum diyorsanız bu filmi çok seveceksiniz😊                   Çok keyifle birkaç defa izlediğim farkındalık yaratan filmlerden biri😊           İki farklı hayattan  gelen  kanserle mücadele eden  iki insan. Ne ile mücadele  ettiklerinin farkındalar ve yapmak istedikleri şeyler için bir liste çıkarırlar. Sonrasında hastaneden çıkıp güzel bir yolculuk yapmaya başlarlar.        2007 yapımı komedi, macera türünde 1 saat 37 dakikalık film.        Yönetmen : Rob Reiner       Oyuncular : Morgan Freeman, Jack Nicholson       Edward neşeli eğlenceli bir karakter. Carter biraz daha gerçekçi ve ağır bir karakter. İkisinin hastanede başlayan dostluğu kesinlikle imrendiriyor.         Filmin başındaki konuşma çok hoşuma gidiyor. Dikkatle dinlenmesi gerekiyor bence. İlk dakikalarda biraz ağır gitse de çok uzun sürmüyor. Sonrasında gülümsetecek sahneler geliyor. Hastane sahneleri hassas olanlar için ağır gelebilir ( Mesela benim için biraz hızlı geçtiği sahneler) Asl

Kavanozun İçinde - Bölüm 3

      Nasıl başlamalıyım? Ne demeliyim? Hiçbir fikrim yok. Tek bildiğim hava yağmurlu ve benim yapmak istediğim şey boş boş film izlemek. Bugünü böyle boş geçirmek istiyorum. Kendimi rahat bırakmak, hiçbir şeye zorlamamak. Yetiştirmem gereken bir sürü iş var, umurumda değil. Böyle boş vererek yaşamak güzel geldi aslında. Kimseyle ilgilenmeden, kimseden bir şey beklemeden. Kendi kendime iyiyim ben.    Suyun üstündeki dalga gibi içimdeki düşünceler. Dalgaların kaybolmasını istemiyorum. Belki de bu yüzden yanlış yapıyorum hep. Dalgaların bir süre benimle kalması ve beni meşgul etmesi gerekiyor. Belki de uzun uzun düşünmem gerekir. Mantıksız mı geldi? İnanın umurumda değil. Her şeyi mantıkla yapmaya çalışmak da çok yorucu ve saçma geliyor. İnsanım ben. Kalbim var, kalbimin sesini dinlemeye ihtiyacım var.     Hayatımdaki parçaların bazıları yerine hiç oturmuyor. O parçaların benimle olmaması gerekiyordu. Yanlış yer diyebiliriz. Yanlış zaman diyebiliriz. Yanlış, yanlış.... cümlenin boşluğun