Nasıl başlamalıyım? Ne demeliyim? Hiçbir fikrim yok. Tek bildiğim hava yağmurlu ve benim yapmak istediğim şey boş boş film izlemek. Bugünü böyle boş geçirmek istiyorum. Kendimi rahat bırakmak, hiçbir şeye zorlamamak. Yetiştirmem gereken bir sürü iş var, umurumda değil. Böyle boş vererek yaşamak güzel geldi aslında. Kimseyle ilgilenmeden, kimseden bir şey beklemeden. Kendi kendime iyiyim ben.
Suyun üstündeki dalga gibi içimdeki düşünceler. Dalgaların kaybolmasını istemiyorum. Belki de bu yüzden yanlış yapıyorum hep. Dalgaların bir süre benimle kalması ve beni meşgul etmesi gerekiyor. Belki de uzun uzun düşünmem gerekir. Mantıksız mı geldi? İnanın umurumda değil. Her şeyi mantıkla yapmaya çalışmak da çok yorucu ve saçma geliyor. İnsanım ben. Kalbim var, kalbimin sesini dinlemeye ihtiyacım var.
Hayatımdaki parçaların bazıları yerine hiç oturmuyor. O parçaların benimle olmaması gerekiyordu. Yanlış yer diyebiliriz. Yanlış zaman diyebiliriz. Yanlış, yanlış.... cümlenin boşluğunu istediğiniz gibi doldurabilirsiniz değil mi? Ya da bırakın boş kalsın. Cümle boş kalsa da o parçalar yanlış, olmaması gerekiyordu. Sanırım kendimle çelişmediğim ve anlaştığım bir konu. Kendimle anlaşmak, anlaşmaya çalışmak, anlayabilmek... Kafa karıştırıcı cümleler. Karmaşık cümleleri seviyorum, çoğu zaman bulmaca gibi geliyor bana. İstediğim gibi algılama hakkına sahibim sonuçta.
Her şeyi bu kadar karmaşıklaştıran ben olabilirim ya da olmayabilirim. Ayrıca olsam ne olacak? Bir sefer de böyle olsun. Bir şeyleri anlamak için verdiğim mücadele yoruyor beni. Yani aslında her şeyi bırakmak istiyorum. Nasıl olursa olsun kafasındayım sanırım artık. Hem kime neyi kanıtlayacağım? Kanıtlamak zorunda mıyım? Bence değilim. Böyle iyiyim, sanırım yeni halimi daha çok sevmeye başladım. Bir şeyleri zorlamadan, kalbimi dinleyerek ve beynimi susturarak yaptığım her şeyi sevmeye başladım. Dedim ya size; ''kendi kendime iyiyim ben.''
İçimdeki kocaman boşluğu doldurmak gibi bir takıntım vardı bir ara, artık o da yok. Kocaman boşluk da dursun öyle. Boşluğa kocaman anlam yükleyen de benim, onu yok sayması gereken de benim. Her şeye fazla anlam yüklemek gibi takıntımı da bıraktım. Anlamlı olmak zorunda değil hiçbiri. Aslında tek istediğim her anı her dakikayı farkında olarak yaşamak. O dakikayı bir daha yaşamayacağımı biliyorum. İçimden geldiği gibi yapmak istiyorum her şeyi.
Bir de beni görmezden gelip kendi kendine küsenler ve sonra ben farkında bile değilken barışanlar var. Bakın işte onlara sinir oluyorum. Senin kendi içinde yaşadığın hislerden benim haberim yok. Bunu kendi içinde yaşayıp, acısını benden çıkarıyor olmana anlam veremiyorum. Aşk-ı Memnu dizisinde Bihter'in bir repliği vardı; ''Üzülüyorum sana, kendini fazla önemsiyorsun.'' (umarım repliği yanlış hatırlamıyorumdur) Benim de bu kişilere içimden söylediğim bir cümle. Benim sizinle bir sorunum yok. Sizin kendinizle bir sorununuz var bence. Çok özgüvenli oldum bunu yazarak sanırım. Özgüven fazla olmadığı sürece iyidir bence.
Kendi dünyamın içinde kayboluyorum. Kendimce bir şeyler yapmaya çalışıyorum. Başarılı olup olmamam sadece beni ilgilendirir, sizi değil. Neye göre başarı? Bu da tartışılması gereken bir konu sanırım. Kavanozun içinde olmak, kalmak iyi geliyor. Arada çikolatalı kurabiyelerim bitiyor ama olsun. Çikolatalı kurabiyelere ara verip üzümlü kurabiyeleri mi yemeye başlasam? Değişiklik iyi olur. Bildiğiniz gibi kavanozumun kapağı hep açık, çünkü hava almadan yapamam ben.
Hava ve su hayatta bana en iyi gelen şeyler sanırım. Su sesine bayılırım. Şu an bir deniz kenarında olup suyun sesini dinleyip gökyüzüne bakarak uykuya dalmayı ve o güzellikleri rüyamda görerek devam etmek isterdim. Kenara da kocaman bir not asıyorum: ''Rahatsız etmeyin, hayal gezegenimdeyim.''
Hayal gezegeni hep benimle. Bilinen gezegenlerin dışında bir gezegen benimki. Hayal gezegeni sadece bana ait. Kimseye yer yok burada. Sadece ben varım ve nasıl yaşamak istiyorsam öyle yaşıyorum. Bence sizin de kendinize ait bir gezegeniniz olmalı. Tek başına kalmak o kadar korkunç bir şey değil aslında. Bunu korkunç yapan biziz bence. Kendi halinde tek başına kalmak en iyi dinlenme biçimi. Sanırım çok sık tekrarladım bugünkü günlük yazımda ama yine yazacağım. Kendi kendime iyiyim ben. Biraz gerçeklerden uzak, biraz gerçeklerle karışık bir halde...
Yine sayfanın sonuna iki tane yüz çizdim. Günlük, Bölüm 3 yazdım. Defterin kapağını kapattım ve yine açık olan penceremde dışarıya baktım. Sonra yine odadan çıkmak üzere adımımı attım...
🎈Günlüğün ikinci bölümünü okumak isterseniz tıklayabilirsiniz😊
🎈Devam edecek😊
🎈Görseli yapay zekayla oluşturdum😊
Hislerini böyle paylaşman çok güzel. Bazen hiçbir şeye aldırmadan yaşamak lazım. Hayal gezegeni fikri iyiymiş. Bir bakıma ben de aynıyım, kafamın içinde farklı bir dünya var sanki. Hayal dünyam kimsenin anlamayacağı kadar geniş. :))
YanıtlaSilTatlı yorumun için çok teşekkür ederim canım😊 İçimden geldiği gibi yazmayı seviyorum. Hayal dünyası iyi geliyor insana, sadece sana ait bir dünya😊
SilTek başına olmak güzel, yalnız olmak değil, benim için. Yalnız çok zaman geçirdim ve bu da beni dramatik biri yaptı. :) Bir süredir yalnız değilim. Tek başına zaman geçirmekse benim için gereklilik ve zaten hayatımda çok fazla sadeleşme yaşadım. Bu yazıda yazan çoğu şeyi ben de hissediyorum sanırım. Bu yüzden yazınızla ayrıca bağ kurdum. Kaleminize, kelimelerinize sağlık. :)
YanıtlaSilTatlı yorumun için çok teşekkür ederim😊 Sana katılıyorum bazı noktalarda, bakış açısına göre değişiyor. Sadeleşmek iyi geliyor, bazı şeyleri net anlamayı sağlıyor. Ben ne kadar ağlayıp üzülsem de çoğu zaman, dramatik biri olmadım hiçbir zaman, karakter yapım uygun değil. Senin adına çok sevindim bu arada, yalnız olmamana yani😊
SilYazımı beğenmene ve kendinden bir şeyler bulmana çok sevindim😊
Kendine özel, kocaman, dopdolu bir dünyan var; bu çok değerli bir şey, çok şanslısın bence, kendi kendine yetiyorsun:) varsın başkaları dışardan gazel okusun, ne olmuş..:))) eline sağlık canım yine çok güzel yazmışsın, keyifle okudum:)
YanıtlaSilTatlı yorumun için çok teşekkür ederim canım😊 Kendi dünyamda mutluyum, iyiyim, arada kötü oluyorum ama geçiyor bir süre sonra😊 Beğenmene çok sevindim😊
SilSevgili Balkabağı Perisi, bir paragraftaki yazınıza nasıl güldüm anlatamam. Allah iyiliğinizi versin emi. :)) Kendi kendine küsüp barışanlar var ya, işte beni bu çok güldürdü. Hakikatten de var öyleleri. :) Sinir olmayın, gülün gitsin. :))
YanıtlaSilBence de kimseye bir şey kanıtlamaya gerek yok. Nasıl mutlu oluyorsanız, önemli olan budur, gerisini başkaları düşünsün değil mi ama...Rahatsız etmeyin, hayal gezegenimdeyim notuna bayıldım. Acaba diyorum, resim çalışma atölyemin kapısına bu notu assam mı...Fikrin doğuşu sizin, izniniz olursa tabii. :)
Ben yazar değilim ama sizin duygularınızı ifade edişinizi ve paragraf geçişlerinizdeki ahengi okumaktan büyük keyif aldığımı belirtmek istiyorum sevgili Balkabağı Perisi. Kavanozun İçinde yazı dizisinin devamını yürekten diliyorum. Aklınıza sağlık olsun. Teşekkür ediyorum paylaşım için.
Yaa😍 Ne tatlı bir yorum, okurken gülümsedim😊 Gerçekten öyle, kendi kendilerine küsüp barışıyorlar🙃 Aslında doğru söylüyorsunuz, gülüp geçmek gerek. Notu asabilirsiniz, beğenmenize çok sevindim, arada soran olursa adımı küçücük geçirseniz yeter benim için😊
SilYazılarım hakkında böyle güzel geri dönüşler alınca çok mutlu oluyorum, okurken sizlere güzel hisler bırakıyorsa benim için bambaşka mutluluk😊
İçimden geldiği gibi yazmayı seviyorum, bu yazı dizisini devam ettireceğim, ilerde fikrim değişir mi? Bilmiyorum ama şimdilik keyifle yazıp sizlerle paylaşıyorum😊
Tatlı yorumunuz için çok teşekkür ederim😊
(Böyle yorumlarını sevdiğim nadir kişilerdensiniz, uzun yorumları seviyorum😊)