Ana içeriğe atla

Dalgaların Sesi

           

Hatsue ve Şinji arasındaki aşk hikayesi


           Japon edebiyatından bir kitap var bugün tanıtımımda...


   Şarkılar adası olarak bilinen Uta-Jima adasındaki genç balıkçı Şinji ile Miyata ailesinin güzel kızları Hatsue arasındaki aşkı anlatıyor kitap.


                     Kitap Perisi'nin Sevdiği Alıntılar😊


🌊''Denizin üstündeki aydınlık gökyüzünde bir kara çaylak kuşu daireler çizerek uçuyordu. Kanatlarını yoklar gibi sırayla indirip bir sağa bir sola pike yaptı, tam yere çarpacak gibi olduğunda da dosdoğru yukarıya yöneldi, sonra da kanat çırpmadan süzülüp gitti.''


 🌊''Şinji sesini çıkarmadan, kızla yeniden buluşmanın yollarını düşünerek yürümeye devam etti. Derken fener kulesinin göründüğü yere kadar geldiler. Şinji kıza fener kulesinin ardındaki eve giden kestirme patikayı gösterdi. Kendisi de yönünü bilerek değiştirip köye dolambaçlı bir yoldan gidecekti. Orada vedalaştılar.''


 🌊''Bütün köy birdenbire pırıl pırıl ışıklar içinde ortaya çıkmıştı. Sessiz, ihtişamlı bir festivalin açılışı gibiydi. Pencerelerden pırıl pırıl, kuvvetli bir ışık yayılıyordu. Bu ışıklar, yağ kandillerinin loş ışıklarına hiç mi hiç benzemiyordu. Sanki bütün köy birdenbire canlanmış da kara gecenin içinden yukarı doğru yükselmişti.''


🌊''Bir yankıyı, ardından gelen bir başkası izliyor, sonunda bütün mağara bir tek gümbürtüyle sarsılıp sallanmaya başlamış gibi oluyordu. Çocuklar korkuya kapılmışlardı. Haziran'ın on altısı ile on sekizi arasında, bembeyaz yedi tane köpekbalığının burada hiç yoktan var olup çukurda geçerek denize açıldıkları üzerine anlatılanları hatırlayıp korkudan titremişlerdi.''


🌊''Her gün alınan bu mektuplar, teknede yenen öğle yemeklerinde başlıca konuşma konusu olmuştu artık. Üç kafadar mektupların içlerinde uyandırdığı üzüntü ve öfkeyi hep birlikte hissediyorlardı.''


🌊''Zaman oluyor, Prens Deki Höyüğü'nün bulunduğu tepeye kadar yürüdüğü oluyordu. Bu höyüğün nerede başlayıp nerede bittiğini tam olarak bilmiyordu ama tepenin en yüksek yerinde, yıllanmış yedi çam ağacı yükseliyor, onların ortasında da küçük bir tapınak kapısı ile bir mihrap bulunuyordu.''


🌊''Aslında o sırada, sevinçten yerinden fırlaması gereken yüreğinin neden öyle endişeli ve üzüntülü olduğunu biliyordu. O gece Hatsue, içinde bulundukları durum için kim bilir hangi ivedi çareyi sunacaktı? Kaçmak mı?''


🌊''Suyun dibindeki soğuğu, boğulma korkusunu, deniz gözlüklerinin içine akın eden suyun verdiği anlatılamayacak acıyı, arada parmakların bir süngere değmesiyle bütün vücudu kaplayan o ani ürpertiyi düşünürlerdi.''


🌊''İçindeki o garip huzursuzluk ertesi sabah da sürdü. Ama teknenin pruvasında durup uzayıp gide uçsuz bucaksız okyanusa bakınca, bütün vücudu yeni günde yapacağı işlerin enerjisiyle dolmuş, hiç farkına varmadan iç huzuruna tekrar kavuşmuştu.''


 🌊''Kocaman dalgalar geminin ön tarafını kaldırıyor, güverte bir duvar gibi önlerinde yükseliyordu. Ayakta durmak mümkün değildi. Gemideki ütü tahta kaplamalar gacırdayıp çatırdıyordu.''


 🌊''Aşağıda dalgalar sahile hafif hafif vuruyor, dalgaların sesi, uykuya dalmış denizin, düzenli, huzurlu oluk alıp verişleri gibi duyuluyordu.''


 🌊 ''Yaşadıkları bütün zorluklara rağmen, o an orada, ahlaki değerlere ters düşmeden sevdiği kızla rahatça yan yana durabildiğini düşündü. Tanrıların kendilerini bir kere olsun yüzüstü bırakmadığını düşündü. İkisinin mutluluğunu koruyan ve birlikte olmalarını sağlayan işte bu adaydı.''


       Kitap 174 sayfa, karton kapaklı ve Can Yayınları'na ait baskısı. Dili akıcı ve anlaşılır. Çeviri Zeyyat Selimoğlu'na ait. Kitabın kapak çalışması çok hoşuma gitti, renkler çok güzel. Belki denizi fazla sevdiğimden de çok sevmiş olabilirim. Kitabı severek okumadım. Aslında sayfa sayısına bakınca 1 saatte bitirebileceğiniz bir kitap. Ben aynı anda üç kitap okuduğum ve pek de sevemediğim için yavaş okudum bayağı.

      Japon edebiyatından okuduğum ilk kitap, dolayısıyla yazarın da ilk okuduğum kitabı. Betimlemeler hoşuma gitti. Kitabın içinde hiç sevmediğim ve bana saçma gelen ve rahatsız eden yerler vardı.

      Ana karakterleri sevdim. Kitapta ahlaki değerleri de ön plana çıkarmış yazar, bu detay hoşuma gitti. Aşkın önemini ve güzelliğini vurgulaması, doğayı ön planda tutması, ada yaşantısı da hoşuma giden diğer detaylar. Bunların dışında çok etkilendiğim bir kitap olmadı. Beklentim yüksekti okumaya başlarken, biraz hayal kırıklığına uğradım. Kitabı genel olarak çoğu kişi sevmiş ve beğenmiş ama bana hitap etmedi. 

     Japon edebiyatı şimdilik bana uzak, farklı kitapları okuduğumda fikrim değişir mi? Tam olarak bilmiyorum, zaman gösterecek😊

              

      Balkabağı Perisi keyifli okumalar diler😊


Yorumlar

  1. Genelde Japon edebiyatını severim, bana hitap ediyor. Bu yazarı okumadım, merak ediyordum. Tanıtım için teşekkürler. :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tatlı yorumun için çok teşekkür ederim😊 Kitabı sevebilirsin bence, ilgini çekebilir😊

      Sil
  2. Aynı anda üç kitap okumayı nasıl başarıyorsunuz, inanın şaştım kaldım. Bravo size! Mümkün değil, ben okuyamam. :)
    Bir seferinde iki kitabı birarada yürüteyim dedim, olmadı. Aklım diğer kitaba gidiyordu. :)
    Japon edebiyatı, pek övülüyor. İlk kez bu kitapla başlayıp sevmemeniz, sizin talihsizliğinize olmuş. Belki ileride fikrinizi değiştirecek size uygun kitap karşınıza çıkar.
    Okuyan gözlerinize sağlık olsun. Teşekkür ediyorum kıymetli paylaşımınıza. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tatlı yorumunuz için çok teşekkür ederim😊 Aynı anda farklı kitapları okumayı çok seviyorum, tabii bazen birine daha fazla takılıp diğerlerini unuttuğum oluyor ama keyif veriyor bana😊
      Japon edebiyatı genelde çok seviliyor doğru diyorsunuz. Bu kitap pek bana hitap etmedi, sevemedim. Farklı kitaplarla fikrim değişebilir ilerleyen zamanlarda😊

      Sil
  3. yazarı duymuştum ama hiçbir kitabını okumadım:) değerlendirmen için teşekkürler..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tatlı yorumun için çok teşekkür ederim😊 Kitabı ben pek sevemedim ama sizler sevebilirsiniz😊

      Sil
  4. Farklı bir kültür olduğundan sanırım Japon yazarlardan okuduğum kitaplarla aramda hep göremediğim bir perde var gibi hissetmişimdir. Hayır ben seviyorum da ama bir uzaklık var. Bu kitabı okumuştum ve beğenmiştim de. Özellikle de dilini sevdiğim aklımda. Ama konuyu unutmuşum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tatlı yorumun için çok teşekkür ederim😊 Japon edebiyatını genelde herkes seviyor, ben bu kitapta umduğumu bulamadım, açıkçası beklentimi çok yüksek tutmuşum ama hiç beğenmedim(bazı yerler hariç) Kültür farkı olduğundan o dediğin perdeyi hissetmen normal bence, gerçi bu yazara göre de değişir😊

      Sil
  5. Son zamanlarda Japon edebiyatına ilgim arttı.Bu kitap da çok güzel duruyor:) Kalemine sağlık:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tatlı yorumun için çok teşekkür ederim😊 Japon edebiyatına ilgin arttıysa seversin bence😊

      Sil
  6. Kitabı genel olarak sevmemişsin anladığım kadarıyla canım. Benim okumadığım bir kitap...
    Japon edebiyatında ben yazar olarak Haruki Murakami'yi seviyorum.
    Bu yazarı ve kitabı da senin sayende öğrenmiş oldum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tatlı yorumun için çok teşekkür ederim canım😊 Evet sevmeden okudum kitabı, hiç keyif almadım. Haruki Murakami'nin kalemini merak ediyorum, aklımda, bakacağım kitaplarına mutlaka😊

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

DokuzDolambaç

                                   Öykü okumayı sever misiniz?                İçinde öyküler olan çok güzel bir kitap😊📙                       Kitap Perisi'nin Sevdiği Alıntılar 😊        😊 ''Arabanın bu kadar eski püskü olacağı aklıma gelmemişti. Bir saatlik yol demişlerdi ama yolun bundan çok daha uzun süreceğini arabayı görür görmez anlamıştım.''        😊''Kokusuz, duru ve taze bir hava  vardı, aydınlıktı. Güneş sevecendi. Belki bir esinti bile vardı. Yeşil yapraklar görülebiliyordu çevrede.''         😊''Yüzünü bir bana, bir denize dönerek konuşuyor. Kendimi onun yerine koyuyorum. Ben oyum ama aynanın karşısında kendime bakıyorum bir yabancı olarak.''         😊''Düşüncelerinde ölümün hiç yeri olmamıştı. Gençti. Öyle olsa bile, yani ölebilirse bile, sihirbazlık yapamamaktansa yaşamayı tercih edeceğini düşündü.''         😊''Yazılar sağa sola kaçışmayı bıraktılar ama onları çözemedim. Onlar kendi kendile

Mutluluk Kavanozu

           Hayatınızda olan her şeyi durup düşündüğünüz olmuştur eminim birçok defa. Hepimizin hayatında farklı zorluklar var. Bazen de her şey çok kolay oluyor. Ben hayatımdaki her şey için şükrediyorum. Bunu kendime sözlü olarak çok söylüyorum. Birkaç sene önce yaptığım tatlı bir şeyden söz edeceğim size😊        Bircan Yıldırım'ın kitabını okumaya başladıktan sonra bazı şeylerin farkına vardım. Kitap sosyal medyada karşıma çıkmıştı, yorumları okuyunca da, ''bu kitabı mutlaka almam gerekiyor.'' demiştim kendi kendime. Bircan Yıldırım'ın canlı yayın yaptığında söylediklerinden biriydi mutluluk, şükür kavanozu. ''Hayatınızdaki iyi, şükrettiğiniz, olumlu şeyleri yazıp bir kavanoza atın, ne kadar mutlu olduğunuzu fark edeceksiniz.'' demişti, Benim de çok hoşuma gitmişti o zaman ve yapmaya başladım. Yazdığım şeyleri katlayıp kavanozun içine atıyordum ve hiç okumamıştım geçen haftaya kadar. Bu arada söz ettiğim kitap bana farkındalık kazandıran Hayat

Merhabaaa, Ben Balkabağı Perisi

    Yeniden buradayım. Bloğu, yazı yazmayı özledim. Bloğumu çok seviyordum ama bazen yaşanan bazı şeyler bir anlık fevri bir kararla dönüyor bana. Biraz zor zamanlar geçirdiğim için, bir anda kapattım bloğu. Ara ara böyle dönemlerim oluyor evet. Bazı şeyler düzeliyor, bazı şeylerin düzelmesi biraz zaman alıyor. Bu konu hakkında fazla konuşmak istemiyorum. Şimdi buradayım, geldimm😊 Çok heyecanlıyım. Bu yazıyı yazarken içim içime sığmıyordu. Yorumlarınızı özledim.     Yeniden yazılarımla ve sizlerle olmak iyi gelecek.  ‘’Bloğun büyülü bir havası var.’’ derdim hep. Hala aynı düşüncedeyim. Blog bana mutluluk veriyor. Kötü zamanları unutmak için burada olmak daha iyi ama bazen de içime kapanıyorum, her şeyden uzaklaşmak istiyorum.     Bu blogta sadece kitap yorumlarımı değil, genel olarak her şeyi paylaşmayı düşünüyorum. İçimden geldiği gibi aklıma geleni yazmayı düşünüyorum.     İngilizce öğrenmeye başladım. Telefonuma Duolingo programını indirdim ve hiçbir şey bilmiyormuş gibi baştan baş