Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Bugün Doğum Günüm

                       Bugün benim doğum günüm🎂🎉🎈     Yeni bir yaş, yeni dilekler, yeni umutlar, yeni mutluluklar, yeni gülümsemeler...     Her doğum günümde çok mutlu, enerjik hissederim, gerçi bir tarafım da hep üzgündür, o da ayrı konu. Doğum günlerinde asıl mutlu olma sebebim pasta yiyecek olmam olabilir. Çok seviyorum pastaları, ne olacak benim bu obur hallerim. Bu hafta doğum günü haftası diye biraz izin verdim kendime. Haftaya  yine sirkeli su içerek güne başlamaya ve sağlıklı beslenmeye devam😊 Doğum günümü ilk kutlayan tabii ki kardeşim(hayattaki en iyi arkadaşım, her şeyim) oldu. Gün içinde uygulamalardan bildirimler geldi😊     İçimdeki kız hep 5 yaşında. Rakamlara takılmıyorum, gerçi kimse yaşıma inanmıyor, göstermiyorum hiç yaşımı, açıkçası bu da beni mutlu ediyor😊 Zaten hep çocuk gibiyim. Enerjik olmayı, mutlu, neşeli olmayı seviyorum. Çocukça olan her şeyi seviyorum. İçimdeki kız hep atlıyor, zıplıyor, gülüyor, kahkaha atıyor (ağladığım zamanları yazmıyorum🙃)     Ba

Taxi Driver (Taksi Şoförü) - Sinema

                Robert De Niro oyunculuğunu sever misiniz? 😊                   Bu film herkesin seveceği türde bir film değil, hatta film izlemeyi hiç sevmiyorsanız muhtemelen sıkılacağınız ve yarım bırakacağınız bir film, baştan söyleyeyim.         Uzun zamandır izlemek istediğim filmi 15 gün önce izledim. Başlarda biraz sıkıldığımı itiraf etmeliyim. Yani bir 40 dakika kadar sanırım🙃 Nedense izlemeyi bırakmak istemedim, merak ettim. Film sevmeyi bu kadar seven bir insan olarak bazı filmleri bilmem gerekiyor hissine kapılıyorum, benim düşüncem bu😊        Vietnam'da savaşın izlerini üzerinden atamayan bir askerin geceleri taksi şoförlüğü yapması ve gördüğü hayatı anlamaya çalışması, reddetmesini anlatan bir film.       1976 yapımı gerilim, suç, dram türünde 1 saat 55 dakikalık film.        Yönetmen : Martin Scorsese       Oyuncular : Robert De Niro, Cybill Shepherd, Jodie Foster, Harvey Keitel         Travis Bickle farklı bir karakter. Hayatın içinde var olma çabası aynı zamanda

İngilizce Öykü Kitapları

     Uzun süredir telefonuma indirdiğim uygulamalarla İngilizce çalışıyorum. Ara verdiğim zamanlar da oldu. Artık net öğrenip öğrenmediğimi anlamak için kitap okumalıyım diye düşündüm. Çalışmaktan da sıkıldım biraz.  Kitap araştırırken Martı Çocuk Yayınları'nın kitaplarını gördüm ve çok hoşuma gitti.(Beni biliyorsunuz kitaplarda asla çocuk kitabı diye ayırmam, bu ayrımı da sevmiyorum)  Fiyatları da çok uygundu, Amazon'dan aldım. Afi and Tomi serisi. Büşra Tarçalır Erol'a ait kitaplar, çizimler  Funda Akman Aydemir'e ait.  A1 seviyesinde basit ve kısa kitaplarla başlamak istedim. Kitaplar gelince inceledim, iyi ki almışım diye düşündüm. Bir tanesini bitirdim hemen. Yine arada bilmediğim kelimeler olunca not alıyorum. Bazı kelimelerde takılsam da rahat okuyabildim. Diğer iki kitabı da okuyacağım.     Ayrıca telefonuma  İngilizce kelime  anlamlarını içeren bir oyun da yükledim. Friends dizisini de orijinal diliyle izleyip konuşmaları anlamaya çalışıyorum. Mümkün olduğunca

Kavanozun İçinde- Bölüm 2

    Uzun zaman oldu yazmayalı. Bir daha bu kadar ara vermemeliyim. Yazacaklarım birikiyor. Sonra unutuyorum. Bunu da yazmalıyım günlüğüme diyorum o anda. Sonra yok olup gidiyor. Beynimin içinde dans eden harfler kelimeleri oluşturduktan sonra benimle dalga geçer gibi yok oluyorlar. Evet evet yok oluyorlar. Size de oluyor mu? Bakmayın öyle. Yani sizin de kelimeleriniz kaybolup gidiyor mu? Yoksa bu sadece bana olan bir şey mi?   Bazen birisine kızıyorum. Söyleyeceklerimi aklımda tutayım diyorum. Konuşurken o sinirle unutup gidiyorum. Birkaç saat sonra kendi kendime söyleniyorum. ''Bunu niye söylemedim?''  Söylenmenin de bir faydası yok. Ne olacak benim bu hallerim onu da bilmiyorum. Bir gün bulutların üstündeyim, mutluluktan havalara uçuyorum. Bir gün depresif bir halde, yerimden kalkmak istemiyorum. Yani sizin anlayacağınız saçmalıyorum. Aslında saçmalık da değil, psikoloji. İnsanım ben de. Her gün aynı olamam ki. Bu da çok normal. Bazen düşününce kendimi suçluyorum.   

Pal Sokağı Çocukları

                                Hep okumak istediğim bir kitap veee sonunda okudum😊        Çocukların oynadıkları bir arsa ve bu arsayı kaybetmemek için verdikleri mücadele. İki çocuk grubu arasında geçen arsa savaşı diyebiliriz kısaca. Bunu kısaca anlatmak olmaz tabii ki. Onlar için her şeyi ifade eden bu arsayı almaya çalışan Kızıl Gömlekliler'le Pal Sokaklılar arasında geçen kıyasıya mücadele😊                     Kitap Perisi'nin Sevdiği Alıntılar 😊   😊''Böylesine bir olayda kendisine en önemli görevin düştüğünü anlayan küçük Nemeçek çok heyecanlanmıştı. Sık rastlanır bir şey değildi bu. Aslında çocukların gözünde Nemeçek ha var ha yoktu.''   😊''İyi saklanırsak çalıların arasından harabeye kadar gidebiliriz. İçimizden biri tepeye tırmanıp gözcülük eder. Kimse yoksa tepeden aşağıya sürünerek ilerleriz.''   😊''Sesin ağacın tepesinden geldiğini çok iyi duymuşlardı artık. Biraz sonra, dallar hışırdamaya başladı. Koca ağacın dalların

Noel'de Aşk Başkadır

                             Bir küçük kasaba aşkı...             Isabelle Cook ve ailesinin bir Noel Köyü Çiftliği var Tilikum'da. Bu çiftlik finansal konular yüzünden zor durumda. Bu çiftliği almak isteyen şirket çiftlik sahiplerini ikna etmek için en iyi çalışanı olan Elias Stoneheart'ı görevlendiriyor. Büyük bir sorun var, bu da çiftliğin sahibi olan ilk aşkı Isabelle ile karşı karşıya gelmek zorunda olması. İkisi birbirini görünce gelişen olaylar. Çiftliği kurtarmak için elinden gelen her şeyi yapan Isabelle, karşısında ne pahasına olursa olsun çiftliği satın almaya çalışan Elias...                                   Kitap Perisi'nin Sevdiği Alıntılar 😊      🎄 ''O  ismi duymanın yarattığı şokla felç olmuş gibiydim. Dilim tutulmuştu. Bedenimde bir duygu kasırgası dolaştı, içimi dümdüz edip yıkıntılarla doldurdu.''      🎄''Damarlarım hissettiğim hayal kırıklığıyla uğuldadı. Sanki fark yaratacak bir şey yapabilir veya her şeyi düzeltebilirmişim

Mucizeler Yağarken

                                                   Bir anda her şeyi bırakıp gitme isteği...                Size oluyor mu? Bana çok fazla oluyor...    Joy, büyük bir ihanete uğruyor, terk ediliyor. Noel zamanı gelirken bir maceraya atılıyor. Kimseye haber vermeden bir uçak bileti alıyor ve hiç tanımadığı, bilmediği bir şehre gitmeye karar veriyor bir anda. Kendini bir ormanda bir kulübede bulur. Kulübede yaşayan küçük bir çocuk ve babasıyla karşılaşıyor. Annesini kaybeden Bobby bu acıyla başa çıkmaya çalışıyor, hayali arkadaşı ile konuşuyor sadece. Babası Daniel de ne yapacağını bilemiyor bu durumda ve çok üzgün. Joy onların yanında kalarak onlara yardım etmeye çalışıyor ve bu küçük, sıcak dünyayı çok seviyor.                   Kitap Perisi'nin Sevdiği Alıntılar 😊      ⛄ ''Her şey yolundaymış gibi davranarak arkadaşlarımın işini kolaylaştırıyorum. Bu yıl çok fazla yapmam gerekti. Gülümseyip rol yapmaktan bahsediyorum. Başka ne yapabilirim ki?''      ⛄''