Bir kavanozun içindeyim. Hayatı seyrediyorum. Çıkmak istemiyorum buradan. Çıkarsam kötü şeyler olacak biliyorum. Nereden biliyorsun? sorusunu duyar gibiyim. Aslında bildiğim bir şey de yok. Sadece his. Hislerinize güvenir misiniz? Hislerimde pek yanılmam, belki çok az bir yanılma payı olabilir.
Israr etmeyin, çıkmayacağım bu kavanozdan. Baksanıza, kendime kurduğum bu dünyada ne kadar mutluyum. Belki de kendimi kandırıyorum. Kendimi kandırsam da bu benim sorunum. Hem size ne benim küçük aynı zamanda kocaman dünyamdan. Ben iyiyim böyle. Benimle bu kadar ilgilenmeyin. Sizler de kendi dünyalarınıza dalsanıza. O dünyaları bir keşfetseniz kimseyle ilgilenmezsiniz. Bu kavanozun içinde kendime kurduğum hayat benim için çok zor oldu. Kavanozun içine girdim, sonra da kapağını kapatmaya çalıştım ama şu an o kapak açık. Öyle göründüğü kadar kolay değil bazı şeyler. Sizler kolay olduğunu düşünüyorsunuz. Böyle düşünmekte de haklı olabilirsiniz. Öyle olmuyor. Bir anda verilmiş bir karar değil bu. Yaşadıklarım beni bu küçük ama büyük dünyama itti. En çok da üzüntülerim. Geceler boyu bitmeyen ağlamalarım. Sabah uyandığımda hiç ağlamamış ve üzülmemiş gibi kendimi yataktan kalkmaya zorlamak en kötüsüydü sanırım. Bir de diyorsunuz ya; ''Buna mı üzüldün?, Bunu mu kafana takıyorsun?, Derdin bu mu?''
Bunları duymak istemiyorum, sizlerden teselli istemiyorum. Saçma sapan sözlerinizi kendinize saklayıp susabilirsiniz. Ne güzel olur değil mi? Susmanız yani diyorum, ne güzel olur. Evet buna üzüldüm, bunu kafama takıyorum, bunu dert ediniyorum. Size anlamsız gelebilir. Hayat benim ya, hani ben yaşıyorum ya, o sorunların içinde ben boğuluyorum ya, o koşullarda ben düşünüyorum ya da düşünemiyorum. Yani yine diyorum ki size ne!
Beni kendi halime bıraksanız. Belki bir süre sonra normale döneceğim. Aslında normale dönmesem, anormal olarak kalsam ne olur? Sizin tarafınızdan kabul görmem sonra tabii, bu önemli. İstediğim gibi anormal yaşarsam ne dersiniz sonra? Saçma sapan klişe sözleriniz beynimin içinde biliyor musunuz? Artık onları duymak istemiyorum. Çığlık atmak ve sizden kurtulmak en iyisi gibi. Ne dersiniz? Size niye fikrinizi soruyorsam? Canım ne isterse onu yapacağım. Zaten sizin için kabul görmüş kuralları yapsam da konuşacaksınız. Aslında baktığınızda değişen bir şey yok. Siz hep konuşuyorsunuz. Hep söyleniyorsunuz. Hiç susmuyorsunuz. Buna hakkınız yok. ''Neye hakkımız yok?'' diyorsunuz. Hemen söyleyeyim. Beni bu kadar suçlu hissettirmenize hakkınız yok. Susun artık, yeter! Bu kavanoza girince sizi duymuyorum işte. Sessizlik ve huzur. Ohh ne güzel, dünya varmış...
Siz diyorum. Peki, kimden bahsediyorum sizce? Bakın bunu ben de bilmiyorum. Karmakarışık her şey. Bir şeyler beliriyor gibi sanki gözümün önünde, bazen de yok oluyorlar. Kimden bahsettiğimin önemi var mı? Burada önemli olan ben değil miyim? Benden daha önemli bir şey yok şu an için en azından. O yüzden size bir açıklama yapmak zorunda hissetmiyorum. ''Bütün bunları niye söylüyorsun, bu cümleler de bir açıklama değil mi?'' diye sorguluyorsunuz yine. Her zamanki sorgulamalarınız devam ediyor. Sadece canım istedi. Evet evet bütün bunları söylemeyi canım istedi. Şimdilik bu kadar. Sonra ne söylerim ben de bilmiyorum...
Son cümleyi yazdıktan sonra günlüğümün ilk sayfasını yazmaktan dolayı yüzümde oluşan kocaman bir mutluluk vardı. Günlük, Bölüm 1 yazmıştım sayfanın sonuna ayrıca. Sayfanın sonunda olan iki tane çizilmiş yüz var, bunları da sonra söyleyeceğim. Hoşuma gitmişti bu ayrıntı anlamsız bir biçimde. Defterin kapağını kapattım, açık camdan içeriye doğru esen rüzgar güzel bir serinlik veriyordu. Sonra ayağa kalkıp odadan çıkmak üzere adımımı attım...
🎈Devam edecek😊
🎈Görseli yapay zekayla oluşturdum😊
Görsel çok hoş, hakeza yazı da, bakalım nasıl devam edecek:)
YanıtlaSilTatlı yorumunuz için çok teşekkür ederim😊 Beğenmenize çok sevindim😊
Silİnsan bazen belki de işe temiz hava almakla başlayabilir. Yataktan kalkmadan bile önce biraz uzanabilir, gerinebiliriz. Kavanozdan çıkmanın da acelesi yok bence. Hem herkesin kavanozuna kimse karışamaz. Karıştığını düşünse bile. :))
YanıtlaSilTatlı yorumun için çok teşekkür ederim😊 Temiz hava kesinlikle iyi gelir bence de. Yorumun çok hoşuma gitti, okuyunca gülümsedim, bence de herkesin kavanozuna kimse karışamaz, karışmasın da😊
SilGörsel çok şeker, emeğine sağlık. :) Herkese kulak asmamak lazım, herkes nedense göreviymiş gibi ya akıl verir ya teselli etmeye çalışır. Hiçbir şey yokmuş gibi davranmak istediğimizi anlamazlar. Güzel bir yazı olmuş. :)
YanıtlaSilTatlı yorumun için çok teşekkür ederim😊 Evet herkesi duymamak lazım, herkes akıl vermeye çalışıyor. Yazıyı beğenmene sevindim😊
SilGünlük olayını sevdim :) Yapay zeka görseli çok güzel olmuş :)
YanıtlaSilTatlı yorumun için çok teşekkür ederim😊 Görseli birkaç defa denedim, en sonunda bunu sevdim😊
SilAy bi' an gerçek sandım:))) ya şu yapay zekaya komut verme isini çözemesim ben ya. Chat gpt efendiye üye de oldum ama:))))
YanıtlaSilTatlı yorumun için çok teşekkür ederim😊 Duygu ve düşünceler kısmı gerçek😊 Yapay zekayı ben de tam olarak çözmüş değilim, görseli yapmaya çalışırken uğraştım ama eğlenceli ve keyifli😊
SilO kadar güzel bir yazı olmuş ki, kalemine sağlık:)
YanıtlaSilTatlı yorumun için çok teşekkür ederim😊 Çok mutlu oldum bu yoruma, beğenmene sevindim😊
SilBu günlük yazısını harika ötesi kaleme almışsınız sevgili Balkabağı Perisi.
YanıtlaSilBen, sustum. :))
Size ne derken, ben de banane diyesim geldi. :))
Yazıya bir kaptırmışım ki kendimi, kavanozun içine giresim geldi. :))
Çok tebrik ediyorum sizi. Ve devamını da diliyorum. Bu müthiş şahane yazıyı bizimle paylaştığınız için teşekkür ediyorum size.
Yaaa😊 Bu yoruma nasıl mutlu oldum anlatamam, çok teşekkür ederim güzel düşünceleriniz ve samimiyetiniz için😊 Beğenmenize çok sevindim, yazıyı okurken size hissettirebildiğim duygular için ayrı mutlu oldum. Yazı yazma hevesimi daha çok getiriyor böyle güzel yorumlar😊
SilTatlı yorumunuz için çok teşekkür ederim😊