Ana içeriğe atla

İngilizce Öykü Kitapları

     Uzun süredir telefonuma indirdiğim uygulamalarla İngilizce çalışıyorum. Ara verdiğim zamanlar da oldu. Artık net öğrenip öğrenmediğimi anlamak için kitap okumalıyım diye düşündüm. Çalışmaktan da sıkıldım biraz.  Kitap araştırırken Martı Çocuk Yayınları'nın kitaplarını gördüm ve çok hoşuma gitti.(Beni biliyorsunuz kitaplarda asla çocuk kitabı diye ayırmam, bu ayrımı da sevmiyorum)  Fiyatları da çok uygundu, Amazon'dan aldım. Afi and Tomi serisi. Büşra Tarçalır Erol'a ait kitaplar, çizimler  Funda Akman Aydemir'e ait.  A1 seviyesinde basit ve kısa kitaplarla başlamak istedim. Kitaplar gelince inceledim, iyi ki almışım diye düşündüm. Bir tanesini bitirdim hemen. Yine arada bilmediğim kelimeler olunca not alıyorum. Bazı kelimelerde takılsam da rahat okuyabildim. Diğer iki kitabı da okuyacağım.     Ayrıca telefonuma  İngilizce kelime  anlamlarını içeren bir oyun da yükledim. Friends dizisini de orijinal diliyle izleyip konuşmaları anlamaya çalışıyorum. Mümkün olduğunca

3391 Kilometre - Kitap

                

İzmir ve Ege'nin aşkı


               Uzakları yakın etmek ve hep bir aradaymışsın gibi olabilmek...


                         Uzak mesafe aşkı yaşamak ister miydiniz?


             İzmir ve Ege'nin hikayesi. Birbirlerinden kilometrelerce uzakta olup internet tanışan iki kişinin aşık olması. Mesajlaşmaları, konuşmaları ve birbirlerinin hayatına dahil olmaları.


                  Kitap Perisi'nin Sevdiği Alıntılar 😊


💗''Mesaj sayfasını kapatmadım bile. Öylece oturdum ekranda açık olan bütün sekmelerle bağlantımı kestim ve sadece mesaj kutuma bakıyorum. Bu sefer beklemedim. Cevap direkt geldi.''


💗''Hayatımızda bazı anlar vardır, o anlar sanki gelecekte başımıza gelecek her şeyi hissediyormuşuz gibi hissettirir birkaç saniyeliğine. O gün, akşam odamda otururken, Bizim Küçük Gezegenimiz grubuna alınırken, Ege'nin yemeğini yiyip gelmesini beklerken içimde bir korku hissettim.''


 💗''Onunla konuşmak çok güzeldi. Birbirimizi tanımak, huylarımızı anlamak, hislerimizi, duygularımızı görmek, tepkilerimize şahit olmak çok güzeldi. Bunu birbirimizi görmeden de yapacaktık, duymadan da. Evet, kalbim aşık olma noktasına geldiğinde kaçacaktı, biliyordum...''


 💗''Kuşlar farklı ötüyor, köpeklerin havlayışı değişti, uzmanlar uyarı veriyor, kafamın içi bas bas bağırıyor deprem geliyor İzmir kaç diye. Ege'nin bana hissettikleri, benim ona hissettiklerim bir felaketten başka bir şey değil. Bir felakete doğru gidiyoruz, görmüyor musunuz? İki insanın kavuşamayacaklarını bile bile birbirini sevmesi intihardır. Niye Buna izin veriyoruz.''


 💗''Ege'nin sorusuna gözyaşlarımdan cevap veremezken Ege bir soru daha sordu. Ve kült filmlerin efsane sahnelerini andıran bir konuşma yaşadık, belki basit bir mesajlaşmaydı ama o an kafamda Ege yanımdaydı, odamda, gölgelerimiz duvara yansıyor öylece bana bakıyordu.''


  💗''Onun parmağı olamayacak insanlarla çevriliydi hayatım. Ve ben aramızdaki yolların, asfaltların, denizlerin, okyanusların, adaların, şehirlerin beni ondan mahrum etmesine izin vermeyecektim.''


  💗''Ben senin içini gördüm İzmir.'' diye mırıldandı, ''Yedi ay  boyunca seninle konuşmadan seni uzaktan uzağa takip ederken bloğunda yazdığın her yazıda senin içini gördüm. O kadar güzel bir ruhun var ki keşke kendimi küçültüp o kalbin içine sığdırabilecek bir hale gelsem, keşke senin içinde yaşasam.''


  💗''İnsanın en büyük çaresizliği kendi kendini teselli etmek zorunda kaldığı andır. Ama insanın güçlendiği an da odur. Büyüdüğü andır o. Ruhunun tamamlandığı andır...''


 💗''Kalbim deli gibi atarken telefonum kucağıma düştü, yüzümde umut dolu bir gülümsemeyle birlikte başımı kaldırdığım sırada aptal umudum yerini büyük bir korkuya, hüzne, hayal kırıklığına bıraktı. Bu Ege değildi...''


  💗''Yağmur böyle güzel yağar mı bir daha, şimdi çıkıp ıslanmazsak?''


  💗''İçinizdeki ışıkları yakın. Ve bilin ki her şey hep anını bekledi ve hala da anını bekliyor. Biliyorum, korkuyorsunuz. Ben de korktum, çok korktum. Ama kendinize deyin ki, ''Korkarak tuttuğum her şey avuçlarımın içinde ölür.'' O yüzden hiçbir şeyden korkmayın. Kendinize güvenin... Her şey güzel olacak. Söz veriyorum size... Ege sözü.''


  💗''Ne kadar kötü günler geçirdin, unuttun mu? Ne kadar çok ağladın, hatırlıyor musun? Ne kadar üzüldü kalbin, ne kadar titredi ellerin, ne kadar çok gözyaşı tükettin, anımsıyor musun? Sen ki o küçücük bedeninde dünyalar kadar büyük savaşlar verdin.''


  💗''Yıllardır komadaymışım da yıllar sonra gözlerimi açmışım gibi merakla etrafa bakındığım sırada her şeyi hatırladım. Ege'yle mesajlaşıyordum, Norveç Kuzey Işıklarını hayal ederken uyuyakalmıştım! Telaşla telefonu elime aldım. Beş mesaj vardı!''


   💗''Gözlerim bir kez daha aynaya kaydı. Kendime. Her gün yüz kez gözlerim bu aynaya kayıyordu. Sorun şuydu, ben kendimle yüzleşemiyordum. Yutkundum. Ne diyecektim, ne diyebilirdim? Üzgünüm ben çirkinim, bu yüzden  görüşemeyiz.''


   💗''Titreyen ellerimle bu mektubu okuduğumda bir şeylerin değiştiğini hissettim. Sanki o eksik parça bir anda tamamlandı içimde. Tamam dedim o an, tamam...Şimdi bir şeyler yerine oturdu...''


   💗''Ege'yle mesafe ilişkisinin her türlü zorluğunu bir rutine oturtup aşmaya çalıştık. Her sabah telefonda konuştuk, her öğlen bir kez daha telefonda konuştuk, neredeyse her gün videolu arama yaptık, her dakika mesajlaştık. Sanki yan yanaymışız gibi, mesafeler yokmuş gibi.''



İzmir ve Ege'nin Aşkı


      Kitap 467 sayfa, karton kapaklı, İndigo Yayınları'na ait baskısı. Kitap kapağı çok hoşuma gitti. Kitabı okuyunca kapaktaki resim çok anlamlı geliyor. Dili oldukça akıcı. Kitaptan çok etkilendim. Bu senenin okuduğum ilk kitabıydı. Karakterleri çok sevdim. İzmir çok tatlıydı. Ege'ye bazı yerlerde kızsam da tatlıydı bence. Ege'nin bazı emir veren sözleri sinirimi bozdu(biliyorsunuz hiç benlik değil böyle şeyler) Bir de kitapta kullanılan argo sözler hoşuma gitmedi, olmasaydı çok daha güzel olurdu.  Ayrıca isimler ve aradaki ince bağlantı aşırı hoşuma gitti. Ege'nin İncisi İzmir tanımını çok sevdim, kitapta kullanılması çok güzeldi. 


      Kitabı çok görüyordum ama okumak aklımda yoktu. Sinemaya uyarlandığını öğrenip fragmanları görünce almak istedim. İyi ki de almışım. Yazardan okuduğum ilk kitap ve kalemini sevdim. Yalnız şunu söylemeden geçemeyeceğim; ilk başta biraz ön yargılıydım. Hatta kitabın başlarında biraz sıkıldığımı itiraf etmeliyim. Sonrasında çok sevdim. Kitabın devamını henüz almadım. Sıfır Kilometre ikinci kitabın adı. İki serilik bir kitap. Sinemaya uyarlanması da çok büyük bir başarı bence ve takdir edilmeli. Kitabın film özel baskısını da aldım tabii ki😊Film özel baskısı da aşırı güzel olmuş. Yan boyamasına bayıldımm. Afiş fotoğrafı çok güzel ve kitabın iç kapağı ayrı güzel. Çook sevdiğim belli oluyor sanırım fazlasıyla.😊


    Ege'nin içindeki yalnızlık duygusu, İzmir'in hem coşkulu hem içine kapanık hali çok güzel yansıtılmış. İzmir'in hissettiklerinde kendimi gördüm diyebilirim rahatlıkla. Belki de o yüzden bu kadar sevdim. Kendimle özdeşleştirdim okurken çok fazla. Tabii ki yine ağladım. Zaten böyle bir kitapta ağlamadan okuyacağımı düşünmüyorsunuz değil mi? Kitapta ağladığım yerler daha çok aileyle ilgiliydi. O bölümlerde kendimi çok gördüm. Ege'nin ve İzmir'in içinde bulundukları psikolojik durum çok güzel yansıtılmış.



    Kitabı okurken yazarın bizimle konuşur gibi yazması ve sohbet etmesini çok sevdim. Sanki benim içimde olan cümleleri alıp sayfalara yerleştirmiş gibi. O kadar tanıdık geldi ki cümleler bana. Bölüm başlarında siyah sayfalarda ayrı bir hikaye oluşturulmuş sanki, onlar da çok hoşuma gitti. Kitabı sadece bir aşk romanı gibi görebilirsiniz, sevmeyebilirsiniz, size hitap etmeyebilir. Duygular anlamında benim için çok şey ifade etti. 


    İki insanın birbirini çok sevmesi, gerçekten değer vermesi ve bunu göstermesi. Benim için sözler hiçbir anlam ifade etmiyor. Boş boş söylenip davranışa dökülmedikten sonra anlamsız. Bunu her zaman söylerim. Biri seni gerçekten sevip, değer veriyorsa bunu gösteriyor. Bana göre ''seni seviyorum.'' lafı artık hiçbir şey ifade etmiyor. Çünkü öylesine söyleniyor. Sana zaman ayırmıyorsa, seninle ilgilenmiyorsa sonu mutsuzluk oluyor, ben de yaşadım. Göz yaşından başka bir şey vermiyor insana. Yalnız burada söz ettiğim sevgi, hastalık boyutunda aşırı kıskançlık içeren bir şey değil. Her şey dozunda güzel her zaman. Değer verdiğini güzelce hissettirmek önemli. 


     Ege'nin verdiği değer çok güzeldi. Sadece bazı davranışları saçma geldi ve yapılmaması gerekirdi bence. Aşırı kıskançlık ve ona iyi geleceği düşüncesiyle saçma sapan bir harekette bulunması beni sinir etti. Spoiler olmasın diye tam olarak yazamıyorum. İzmir'in bu sevgi karşısında kendiyle savaşı çok güzeldi. İçindeki bocalama, ne yapacağını bilmemesi çok güzel anlatılmış. Tabii kitapta birkaç yer abartılmış geldi. Genel olarak kesinlikle tekrar çok etkilendiğimi söylemeliyim. 

İzmir ve Ege'nin aşkı


     Yazar Beyza Alkoç'un filmle ilgili bir röportajını izledim geçen gün. Kitabı 16-17 yaşlarındayken yazmış. Şimdi yazsaydı nasıl olurdu düşüncesiyle birkaç ufak değişiklik yapılmış filmde. Oyuncuların bir röportajında da, genelde kitaptaki cümlelerin kullanıldığı ve çok az değişiklik yapıldığını söylediler. Kitaplar filme ya da diziye uyarlandığı zaman genelde hepsinde ufak değişiklikler yapıyorlar. Birebir tam olarak uygulaması olmuyor. Senaryo yazarken farklı oluyor sanırım. 


     Film bugün vizyona girdi. Ben de çok merak ediyorum. Başrollerinde Derya Pınar Ak ve Ahmet Haktan Zavlak oynuyor. Ben iki oyuncuyu filme çok yakıştırdım. Bence çok güzel bir ikili olmuşlar. Oyuncuları daha önce izlediğim dizilerden biliyordum. Ahmet Haktan Zavlak geçen sene bir lise dizisinde oynuyordu ve oradayken de dikkatimi çekmişti. 

Fragmanı ekliyorum😊😍🎞


                                






     Ben böyle bir aşk yaşamak ister miydim? Uzak mesafe ilişkisi her zaman çok zordur, bunu gerçekten başarabilen insanlar var, bu çok güzel. Böyle değer gördüğüm ve sevildiğim bir aşk yaşamak isterdim evet. Sevilmek güzel şey, karşılıklı olunca mutluluktan havaya uçmak ve o hisleri yaşayabilmek. Hisleri delicesine yaşadığım bir aşk isterdim. Uzak mesafe konusunda bir şey diyemiyorum, çünkü daha önce çok üzüldüm bu konuda ama bundan söz etmek istemiyorum. İlişkinin ilk zamanları çok tatlıdır ya , o zamanlar hiç bitmesin istiyor insan😊 Tatlı bir aşk güzel olurdu😍🎈

                          

                        İzmir ve Ege'nin aşkı...

                   

                   Bir uzak mesafe aşkı hikayesi...


   ''Yağmur böyle güzel yağar mı bir daha, şimdi çıkıp ıslanmazsak?''

               

                  Balkabağı perisi keyifli okumalar diler😊

izmir ve ege'nin aşkı


Yorumlar

  1. Pek benlik kitap değil ama seni etkilemesi güzelmiş. Herkes okuduğundan farklı hislere kapılır. Aşk odaklı kitaplar daraltıyor beni, özellikle de karakterler gençse. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tatlı yorumun için teşekkür ederim😊 Kitap herkese hitap etmeyebilir, bu da çok doğal. Ben seviyorum aşk temalı kitapları😊

      Sil
  2. Muhteşem bir yorum. Evet, bu güzel hikaye herkesi etkiliyor. Alıntıların da muazzam. Okumayanlar okumalı diyelim o zaman Ege ve İzmir'in hikayesini. ✨🎉

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tatlı yorumun için çok teşekkür ederim😊 Kitap beni çok etkiledi, sevdim ben. Bu türde kitap sevenler okumalı. Filmi de merak ediyorum😊

      Sil
  3. Yazınızın başındaki soruyu okuduğumda aman Allah korusun dedim :) Uzak mesafe zor ya, yaşamadım ama yaşamak da asla istemiyorum.
    Bu kitabı okuyacağımı düşünmüyorum ama yazarı epeyce popüler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tatlı yorumun için çok teşekkür ederim😊 Kesinlikle sana katılıyorum, uzak mesafe zor, ben yaşadım ve üzülüyorsun, ki benim mesafem daha yakındı ama bir şeyler olmayınca olmuyor. Tabii biraz da hayatındaki kişiye bağlı bu😊 Yazarı çok popüler, ben de ilk kez okudum kitabını😊

      Sil
  4. Kitabı duymuştum, senin İnstagram hesabında da görmüştüm canım. Alıntılar güzelmiş, kafayı dağıtmak ya da aşkı hissetmek için okunabilir aslında...Ben öyle uzak mesafe ilişkilerden pek haz etmiyorum yakınlık olmalı .
    Film de yeni geldi demek ki, eminim güzeldir :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kitap ilk sayfalarda hoşuma gitmedi ama sonra çok sevdim ve çok etkilendim😊 Uzak mesafe ilişkisi gerçekten çok zor, yakınlık olmalı😊 Film yeni vizyona girdi, ben de paylaşmak için tam o günü seçmiştim, 12 Ocak'ta vizyona girdi😊 Tatlı yorumun için çok teşekkür ederim canım😊

      Sil
  5. Film güzel başlayıp sonu iç karartıcı gibi gözüküyor. Bu kitabın yazarını yabancı sanıyordum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tatlı yorumun için çok teşekkür ederim😊 Film hakkında ayrıca yazacağım, bir şey demeyim. Kitabın yazarı çok popüler ve bütün kitapları çok fazla ses getiriyor😊

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

DokuzDolambaç

                                   Öykü okumayı sever misiniz?                İçinde öyküler olan çok güzel bir kitap😊📙                       Kitap Perisi'nin Sevdiği Alıntılar 😊        😊 ''Arabanın bu kadar eski püskü olacağı aklıma gelmemişti. Bir saatlik yol demişlerdi ama yolun bundan çok daha uzun süreceğini arabayı görür görmez anlamıştım.''        😊''Kokusuz, duru ve taze bir hava  vardı, aydınlıktı. Güneş sevecendi. Belki bir esinti bile vardı. Yeşil yapraklar görülebiliyordu çevrede.''         😊''Yüzünü bir bana, bir denize dönerek konuşuyor. Kendimi onun yerine koyuyorum. Ben oyum ama aynanın karşısında kendime bakıyorum bir yabancı olarak.''         😊''Düşüncelerinde ölümün hiç yeri olmamıştı. Gençti. Öyle olsa bile, yani ölebilirse bile, sihirbazlık yapamamaktansa yaşamayı tercih edeceğini düşündü.''         😊''Yazılar sağa sola kaçışmayı bıraktılar ama onları çözemedim. Onlar kendi kendile

Merhabaaa, Ben Balkabağı Perisi

    Yeniden buradayım. Bloğu, yazı yazmayı özledim. Bloğumu çok seviyordum ama bazen yaşanan bazı şeyler bir anlık fevri bir kararla dönüyor bana. Biraz zor zamanlar geçirdiğim için, bir anda kapattım bloğu. Ara ara böyle dönemlerim oluyor evet. Bazı şeyler düzeliyor, bazı şeylerin düzelmesi biraz zaman alıyor. Bu konu hakkında fazla konuşmak istemiyorum. Şimdi buradayım, geldimm😊 Çok heyecanlıyım. Bu yazıyı yazarken içim içime sığmıyordu. Yorumlarınızı özledim.     Yeniden yazılarımla ve sizlerle olmak iyi gelecek.  ‘’Bloğun büyülü bir havası var.’’ derdim hep. Hala aynı düşüncedeyim. Blog bana mutluluk veriyor. Kötü zamanları unutmak için burada olmak daha iyi ama bazen de içime kapanıyorum, her şeyden uzaklaşmak istiyorum.     Bu blogta sadece kitap yorumlarımı değil, genel olarak her şeyi paylaşmayı düşünüyorum. İçimden geldiği gibi aklıma geleni yazmayı düşünüyorum.     İngilizce öğrenmeye başladım. Telefonuma Duolingo programını indirdim ve hiçbir şey bilmiyormuş gibi baştan baş

Genç Bir Doktorun Anıları

                                                                    ''Evinize gidin doktor...''          Genç bir doktorun fakülteden mezun olduktan sonra bir köye hekim olarak atanması ve burada yaşadığı zorlu günle                         Kitap Perisi'nin Sevdiği Alıntılar   🩺 ''Adamın şapkası yoktu, koyun postundan düğmeleri iliklenmemiş bir palto giymişti, keçeleşmiş sakalları ve gözlerinde de sanki çılgınca bir ifade vardı.'' 🩺 ''Genç bir doktor sandalyeden kalktı beni karşılamak üzere. Bir an, bitkin ve şaşkın gözlerinde benim de onun kadar genç olmamdan dolayı küçük bir hayret belirtisi gördüm. Gerçekten de aynı kişinin iki ayrı portresi gibi benziyorduk birbirimize, hatta aynı yaştaydık da.''   🩺 ''Bir dakika sonra fırtınanın kar tanelerini bir şeytan gibi uçuşturup yüzüme çarptığı bahçeden geçerek odama koştum ve dakikaları sayarken bir kitaba sarıldım, sayfalarını çevirip trakeotomiyi gösteren bir çizim buldum.&#
© Copyright Balkabağı Perisi