Ana içeriğe atla

Five Feet Apart (Senden Beş Adım Uzakta) - Sinema

Hasta iki gencin birbirlerine sevgisi, aşkı

                                       

                                              Tatlı ama bir o kadar hüzünlü bir film 😍🎬 

    

     Stella, 17 yaşında kistik fibroz hastası hastanede yaşayan bir genç. Youtube'da yaşadıklarını anlatan videolar paylaşır. Hastanede aynı hastalıktan olan Will'le tanışınca hayatı değişir.      

      2019 yapımı dram, romantik türünde 1 saat 57 dakikalık film.

       Yönetmen : Justin Baldoni

      Oyuncular : Haley Lu Richardson, Cole Sprouse, Moises Arias

        Film, kistik fibroz hastası olan Claire Wineland'dan esinlenmiştir. 

       Stella'yı çok sevdim. İzlerken çok kendim gibi hissettim, sanki benden bir parçayı izliyormuşum gibi hissettim. Yaşadığı zorlu mücadeleye rağmen ayakta durmaya çalışması ve hep gülümsemesi çok çook güzeldi. Hastanede kaldığı oda küçük bir dünya olmuş onun için. Fotoğrafları, bilgisayarı, notları... Hastanedeki hemşirelerle arkadaş olması, aslında bir aile gibi olmuştu Stella için. 


         Will ilk başta  biraz sinir etti ama aslında ilerleyen  dakikalarda sevmeye başladım. Stella için yaptıkları, yanında olmaya çalışması, her anlamda desteği çok hoşuma gitti. 


         Doğum günü sahnesi aşırı hoşuma gitti. Havuz başında ilk dakikalarda konuştukları çok anlamlıydı bence. Tabii birbirlerinden uzak durmak zorunda oldukları için aralarındaki çubukla yürüme çok tatlıydı. Aslında filmde hoşuma giden çok fazla sahne var. 


          İzlerken çok ağladım, o da ayrı konu. Hastane film ve dizilerine karşı aşırı hassasiyetim var. İzlerken zihnimde kötü anılar canlanıyor hep. Arada 1-2 dakika sardırdığım sahneler de oluyor. Bütün bunlara rağmen yine izlemekten geri kalmıyorum🙃

        Oyuncular, karakterleri çok iyi yansıtmış seyirciye. Yaşadıkları karmaşık duygular, kendi içlerinde verdikleri savaşlar, sessiz kaldıklarında bile konuşuyor gibi hissettirmeleri... Sevginin ne kadar güzel olduğunu yansıtmışlar. Yaşam ve ölüm arasındaki ince çizgiyi anlatmaları farkındalığınızın artmasını ve düşünmenizi sağlıyor. Filmin içinde beğendiğim bir nokta var sadece. 

      Kitabı da var. Bizde Üç Adım Uzakta ismiyle çevrilmiş kitap. Yazarı Lippincott Williams. Kitabı da merak ediyorum😊

📌Kistik fibrozis, özellikle akciğerler, sindirim sistemi ve vücudun diğer organlarına ciddi hasarlar veren kalıtsal bir hastalıktır. Kistik fibrozis; mukus, ter ve sindirim sıvısı üreten hücreleri etkiler. (Bilgiler, Medical Park Hastanesi sitesinden alınmıştır. Daha ayrıntılı bilgi için hastane isminin üzerine tıklayabilirsiniz)          

 Film The Fault In Our Stars' a benziyor konusu açısından (Aynı Yıldızın Altında)

 Filmi instagram sinema hesabımdan bir arkadaşımın önerisiyle izledim ve iyi ki izlemişim😍

           Ağladığım ve etkilendiğim filmler arasında😊

  " Nefes almak için havaya ne kadar ihtiyaç duyuyorsak, sevdiğimizin dokunuşuna da ihtiyaç duyarız.''

       İyi Seyirler😊



Yorumlar

  1. Bu filmi çok gördüm ve uzun süredir listemde ama henüz izlemedim. Dramatiktir diye erteliyordum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tatlı yorumun için çok teşekkür ederim😊 Evet romantik dram türünde, hastalık, hastane konularında hassasiyetin varsa önermem.

      Sil
  2. Paylaşım için teşekkürler canım, güzel bir filme benziyor. 😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tatlı yorumun için çok teşekkür ederim canım😊 Film güzel ama dram yönü ağır🙃

      Sil
  3. Bünyem şu ara kaldırmaz bunu canım, Allah hastalara şifa versin inşallah, eline sağlık, sevgiler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tatlı yorumun için çok teşekkür ederim canım😊 Dram yönü ağır, hiç izleme canım. Amin🙏

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

DokuzDolambaç

                                   Öykü okumayı sever misiniz?                İçinde öyküler olan çok güzel bir kitap😊📙                       Kitap Perisi'nin Sevdiği Alıntılar 😊        😊 ''Arabanın bu kadar eski püskü olacağı aklıma gelmemişti. Bir saatlik yol demişlerdi ama yolun bundan çok daha uzun süreceğini arabayı görür görmez anlamıştım.''        😊''Kokusuz, duru ve taze bir hava  vardı, aydınlıktı. Güneş sevecendi. Belki bir esinti bile vardı. Yeşil yapraklar görülebiliyordu çevrede.''         😊''Yüzünü bir bana, bir denize dönerek konuşuyor. Kendimi onun yerine koyuyorum. Ben oyum ama aynanın karşısında kendime bakıyorum bir yabancı olarak.''         😊''Düşüncelerinde ölümün hiç yeri olmamıştı. Gençti. Öyle olsa bile, yani ölebilirse bile, sihirbazlık yapamamaktansa yaşamayı tercih edeceğini düşündü.''         😊''Yazılar sağa sola kaçışmayı bıraktılar ama onları çözemedim. Onlar kendi kendile

Mutluluk Kavanozu

           Hayatınızda olan her şeyi durup düşündüğünüz olmuştur eminim birçok defa. Hepimizin hayatında farklı zorluklar var. Bazen de her şey çok kolay oluyor. Ben hayatımdaki her şey için şükrediyorum. Bunu kendime sözlü olarak çok söylüyorum. Birkaç sene önce yaptığım tatlı bir şeyden söz edeceğim size😊        Bircan Yıldırım'ın kitabını okumaya başladıktan sonra bazı şeylerin farkına vardım. Kitap sosyal medyada karşıma çıkmıştı, yorumları okuyunca da, ''bu kitabı mutlaka almam gerekiyor.'' demiştim kendi kendime. Bircan Yıldırım'ın canlı yayın yaptığında söylediklerinden biriydi mutluluk, şükür kavanozu. ''Hayatınızdaki iyi, şükrettiğiniz, olumlu şeyleri yazıp bir kavanoza atın, ne kadar mutlu olduğunuzu fark edeceksiniz.'' demişti, Benim de çok hoşuma gitmişti o zaman ve yapmaya başladım. Yazdığım şeyleri katlayıp kavanozun içine atıyordum ve hiç okumamıştım geçen haftaya kadar. Bu arada söz ettiğim kitap bana farkındalık kazandıran Hayat

Merhabaaa, Ben Balkabağı Perisi

    Yeniden buradayım. Bloğu, yazı yazmayı özledim. Bloğumu çok seviyordum ama bazen yaşanan bazı şeyler bir anlık fevri bir kararla dönüyor bana. Biraz zor zamanlar geçirdiğim için, bir anda kapattım bloğu. Ara ara böyle dönemlerim oluyor evet. Bazı şeyler düzeliyor, bazı şeylerin düzelmesi biraz zaman alıyor. Bu konu hakkında fazla konuşmak istemiyorum. Şimdi buradayım, geldimm😊 Çok heyecanlıyım. Bu yazıyı yazarken içim içime sığmıyordu. Yorumlarınızı özledim.     Yeniden yazılarımla ve sizlerle olmak iyi gelecek.  ‘’Bloğun büyülü bir havası var.’’ derdim hep. Hala aynı düşüncedeyim. Blog bana mutluluk veriyor. Kötü zamanları unutmak için burada olmak daha iyi ama bazen de içime kapanıyorum, her şeyden uzaklaşmak istiyorum.     Bu blogta sadece kitap yorumlarımı değil, genel olarak her şeyi paylaşmayı düşünüyorum. İçimden geldiği gibi aklıma geleni yazmayı düşünüyorum.     İngilizce öğrenmeye başladım. Telefonuma Duolingo programını indirdim ve hiçbir şey bilmiyormuş gibi baştan baş